tag:blogger.com,1999:blog-2335116775669100048.post7513330524167233125..comments2020-02-20T06:17:24.380-08:00Comments on Bak bu da New York !: Balkona Çıkamamak.İstanbul Hatırası F.Mhttp://www.blogger.com/profile/11166630661474854188noreply@blogger.comBlogger9125tag:blogger.com,1999:blog-2335116775669100048.post-75784020584959968992008-10-12T16:44:00.000-07:002008-10-12T16:44:00.000-07:00deneme birki deneme birki ses ses, günlükler aksam...deneme birki deneme birki ses ses, günlükler aksamasın:)zafkahttps://www.blogger.com/profile/15464878152641716800noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2335116775669100048.post-90779038384538579832008-10-12T11:41:00.000-07:002008-10-12T11:41:00.000-07:00bugün bu görseli görmeden önce aklımdan geçenler,a...bugün bu görseli görmeden önce aklımdan geçenler,<BR/>anlatmak çaresiz bişi<BR/><BR/>gülsenAnonymoushttps://www.blogger.com/profile/13680531750578918376noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2335116775669100048.post-36726823164067126502008-10-12T11:39:00.000-07:002008-10-12T11:39:00.000-07:00bugün bu görseli görmeden önce aklımdan geçenler,a...bugün bu görseli görmeden önce aklımdan geçenler,<BR/>anlatmak çaresiz bişi<BR/><BR/>gülsenAnonymoushttps://www.blogger.com/profile/13680531750578918376noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2335116775669100048.post-71789382193594528392008-10-12T11:38:00.000-07:002008-10-12T11:38:00.000-07:00bugün bu görseli görmeden önce aklımdan geçenler,a...bugün bu görseli görmeden önce aklımdan geçenler,<BR/>anlatmak çaresiz bişi<BR/><BR/>gülsenAnonymoushttps://www.blogger.com/profile/13680531750578918376noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2335116775669100048.post-40790027572284125062008-10-08T10:10:00.000-07:002008-10-08T10:10:00.000-07:00Funda Topal demis ki"selam.. bana mucizevi mandari...Funda Topal demis ki<BR/><BR/>"selam.. bana mucizevi mandarin hatırlattı bu çizgi topluluğu.. ne daha çok acıtır insani?. ya da acıyan eti midir kimsenin, hangisi daha önce acır ya? beden mi ruh mu? hangisi diğerinin ardılı.. uslanmaz bir romantik olduğumdan değil asla öyle sanılmasın hala bir parça insan kalabilenlerin adına, seni de beni de yanıtlıyorum ilkin ruh acır; tek boynu bükük çiçek yeter üstelik ruhun şah damarını koparıp almaya...:İstanbul Hatırası F.Mhttps://www.blogger.com/profile/11166630661474854188noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2335116775669100048.post-24841386973555814462008-10-07T10:52:00.000-07:002008-10-07T10:52:00.000-07:00_ev ödevim:bu politik görsel imge üzerine düşünürk..._ev ödevim:<BR/>bu politik görsel imge üzerine düşünürken, ister istemez bir düşünceyi slogana indirgemenin imkansılığını kavrıyorum. barış, savaş için de bir bahane olabiliyor çoğu zaman. amerika'nın ırak'a girmesinde olduğu gibi. barışın savaşarak elde edileceği inancı varlığını koruduğu sürece barış gelmeyecek.<BR/><BR/>bir buket çiçeği fırlatan bu maskeli adam bana bu tezatı düşündürüyor yalnızca. çünkü çiçek fırlatılmaz bana göre. tabii ki bir imge pek çok farklı şekilde okunabilir.aslihttps://www.blogger.com/profile/12338341587683216061noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2335116775669100048.post-18131433797193115462008-10-06T13:57:00.000-07:002008-10-06T13:57:00.000-07:00Altancim, oncelikle bu odevi yapmamin isin ucunda ...Altancim, oncelikle bu odevi yapmamin isin ucunda hediye olmasiyla hicbir ilgisi olmadigini bilmeni isterim, ama sen gelirken eli bos gelme tabi, ayip olur :) Bi de herkese blogunu guncelleyince haber veriyosun, iyi hos da, biraz da bireysel olarak ilgilen bizimle lutfen. İste benim psikanalitik yorumum: <BR/><BR/>Bence bu adam cok utangac, bi kere cok duygusal, ama kendini ifade etmekte gucluk yasiyor ve bu duygusalligindan da utaniyor, zira kasketinin ve burnuna kadar cektigi balikci yakasinin ardina gizlenmis kimligini ele vermemek icin. Guya o renkli cicekleri siyah-beyaz dunyaya atacak, boylece de sevgi, dostluk ve kardeslik mesajlari verecek ama o cicegi olimpiyatlardan firlamis gulle atmacilarla, oyuncak el bombasi firlatacak cocuklar karisimi bir edayla tutuyor. Kaslarini catmis, pozisyonunu almis, bir gorevimi yapiyim de kurtulayim havasi, bir adamsendecilik, bir vurdumduymazlik, bir bana dokunmayan yilan bin yasasincilik... Neticede o cicek, o elde sakil durmus, o da kurtulmak ister gibi yani zavallim :( <BR/><BR/>Seni etkilemis, bizim cenemiz yoruldu, sen de soyle acep, sen niye sectin bu gorseli ev odevi olarak, ne gibi duygularin uyandi? New York'tan bildir bakalim...Unknownhttps://www.blogger.com/profile/16556691813823190523noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2335116775669100048.post-47098699246911502412008-10-03T15:33:00.000-07:002008-10-03T15:33:00.000-07:00Valla ödev deyince hiç durmam Türküm öğünürüm çalı...Valla ödev deyince hiç durmam Türküm öğünürüm çalışırım ödevim olmasa bile ödev adlederim.<BR/><BR/>Şimdi mevzu bende şöyle manalandı; bıktım ulan bu savaşlardan al sana çiçek, yada filmi hatırlayacaksın esas oğlanı söyleyince (Cem Yılmaz) adam karısını başka bir adamla basar ve elindeki (karısı için aldığı, olaydan bir kaç stop önce) çiçekleri doğrayıp karısına atar intikam niyetine.<BR/><BR/>Sonuç;Bütün dünya birbirine çiçek atsın hatta en büyük anlaşmazlıkların cezası en güzel çiçekler olsun efenim.<BR/><BR/>Selam ve SevgiyleMurat PULAThttps://www.blogger.com/profile/04001662344952440593noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-2335116775669100048.post-42029869788611918572008-10-03T01:16:00.000-07:002008-10-03T01:16:00.000-07:00son yıllarda normal koşullar altında son dakika ol...son yıllarda normal koşullar altında son dakika olmadan ödevlerini (yani işte ödev dersen ödevlerini) yapamayan bendeniz bu "beslenme çantası"nı görür görmez ilkokuldaki çalışkan yıllarıma döndüm. eve gelir gelmez önlüğümü çıkardım yemeğimi yedim ve oturdum dersimin başına:<BR/><BR/>öncelikle merhaba,<BR/>bu benim bu blog'daki ilk comment post'um o yüzden biraz heyecanlıyım.<BR/>sonracığıma, (tam bir ingilizce essay mantığıyla yazıyorum: first of all, second,... son olarak diye de bitiricem hayırlısıyla) şunu diyeyim ki o "image" beni dertlere saldı altan bal. çünkü o "image" burada bi kırtasiye firmasının (ipek kağıt galiba) piyasaya çıkardığı cep defterleri serisinin kapağında yer alan bi "image" ve benim bi arkadaşımda (işte dertlere salan kısım: hangi arkadaşımda???) o defterden var. resmi görür görmez beynimin elektrik akımı şeyleri cızırdamaya başladı da o kişinin (muhtemelen bi kadın) kim olduğunu hatırlayamıyorum bi türlü (lan?!?! canay mı yoksam?!?!)<BR/>ayrıca gene o "image"ı görünce "la haine" geldi aklıma, matthieu kassovitz geldi, "fransızca gelecek zaman çekimini nasıl yapıyoduk len?" diye düşündüm, sonra 2005'te fransa'daki olaylarla ilgili yazdığım bi paper'ın sunumunda "burnt paris down to the ground" deyişim ve kemal hoca'nın (kirişci) "tam televizyon muhabiri gibi konuştun sevin" deyişi geldi, yani geldi de geldi...<BR/>hakkaten yazdıkça açıldım bak, oh ödevimi de yapmış oldum.<BR/>öğretmenim, bittiii!!SE7INhttps://www.blogger.com/profile/17916163269448253896noreply@blogger.com